UEFA Konferans Ligi’nde Spartak Trnava’yı 4-0 yenerek yoluna devam eden Fenerbahçe Süper Lig’de de şampiyonluk mücadelesini sürdürüyor.
Ara transfer döneminde kadrosunu yeni isimlerle güçlendirmeye hazırlanan sarı-lacivertli ekipte yaşananları değerlendiren Milliyet yazarı Levent Kalkan, sürpriz bir öneride de bulundu.
Levent Kalkan’ın yazısı şu şekilde:
Atalarımız, “Bir musibet, bin nasihatten iyidir” diye ne güzel söylemişler…
Nordsjaelland deplasmanında alınan 6-1’lik ağır yenilgi Fenerbahçe için büyük bir musibetti ve gerçekten de bin nasihatten daha etkili oldu. Sarı-lacivertliler, Fred ve Djiku’nun iyileşmeleriyle birlikte Sivasspor’u 4-1, Beşiktaş’ı 3-1 ve Spartak Trnava’yı 4-0 mağlup ederek fabrika ayarlarına dönüş yaptı. Fred ve Djiku’nun takım için ne kadar değerli oldukları yaşanan 4 maçlık türbülans sırasında net biçimde görüldü.
Avrupa Konferans Ligi’nde grubunu lider bitirerek baraj maçları oynamaktan kurtulan Fenerbahçe bu kulvarda mümkün olduğu kadar yoluna devam etmeyi hedefliyor. Çeyrek final, yarı final, hatta kupayı kazanmanın hesaplarını yapıyor sarı-lacivertliler…
Fenerbahçe’nin Süper Lig’deki 10 yıllık şampiyonluk hasretine son vermeyi ne kadar çok istediğini de herkes biliyor. Bana göre Fenerbahçe yapılacak doğru planlama ve takviyelerle iki kulvarda da sonuna kadar yarışabilir.
Malumunuz, Djiku’nun ardından Spartak Trnava maçıyla Serdar Aziz kadroya dönüş yaptı, Becao ise ocak ayında takıma katılacak. Lincoln de dönüş için artık geri sayıma geçmiş durumda.
Mevcut tabloda orta saha ve hücum hattına yapılacak iki kaliteli takviye Fenerbahçe’ye büyük güç katar. Eldeki verimsiz yabancıların yerine üst düzey iki yabancı takviyesi yapılırsa hem kadronun seviyesi yükselir hem de İsmail Kartal’ın eli bir hayli güçlenir.
Bu noktada Miha Zajc ve Joshua King takımın en fazla sakatlık sorunu yaşayan ve en istikrarsız iki oyuncusu olarak öne çıkıyor. Zajc’ın Fenerbahçe için ideal bir orta saha olduğunu söylemek çok zor. Fiziksel dayanıklılığı ve sertlik düzeyi bu lig için kesinlikle yeterli değil. Mümkünse kiralık olarak gönderilmeli, hatta bonservisiyle birlikte elden çıkarılması gayet yerinde olur.
Joshua King’in durumu da Zajc’dan farklı değil. Sakatlık sorunları yüzünden şimdiye kadar tam 32 maç kaçırdı. Sürekli arka adale sakatlığı yaşıyor ve dönüşü aylar sürüyor. Süper Lig ve Konferans Ligi’nde şampiyonluk hedefleyen bir takımın King’e güvenmesi hiç akılcı olmaz. Üstelik King bir ay sonra 32 yaşına girecek ve sözleşmesi biteceği için sezon sonu serbest kalacak.
Fenerbahçe ara transferde Zajc’la bir şekilde vedalaşıp onun yerine Milan’dan Rade Krunic’i renklerine bağlarsa çok stratejik bir hamle yapar. Bu hamleyle birlikte orta sahanın hem kalite hem de sertlik seviyesi ciddi biçimde artar. Krunic profilinde bir başka oyuncu da elbette benzer katkıyı sağlayacaktır.
Fenerbahçe tıpkı Zajc gibi Joshua King’le de vedalaşıp hücum hattına mutlaka bir takviye yapmalı. Ara transferde doğru transfer yapmak hiç kolay değil. Üstelik hücum oyuncusu arıyorsanız işiniz daha da zorlaşıyor.
Bu noktada Bundesliga ekiplerinden Augsburg’da forma giyen Dion Beljo’ya dikkatinizi çekmek isterim. Augsburg, Beljo’yu geçen sezon ara transferde Hırvat ekibi Osijek’ten 3 milyon euro bonservis karşılığında kadrosuna katmıştı. Henüz 21 yaşında olan Beljo 1,95 boyu ve fizik gücüyle öne çıkan bir santrfor.
Beljo, Fenerbahçe’nin daha önce çok isteyip bir türlü ikna edemediği Norveçli yıldız Alexander Sörloth’a çok benziyor. Beljo tıpkı Sörloth gibi solak ve onunla aynı boyda. Beljo için “Hırvat Sörloth” yakıştırması bile yapabiliriz.
Son dönemde iki kez Hırvatistan Milli Takımı’na çağrılan Beljo ceza sahası içi ve çevresinde pozisyon almayı bilen, topsuz koşuları gayet başarılı olan, fizik gücü yüksek, sol ayak içini çok iyi kullanabilen bir forvet. Henüz A kalite bir golcü olduğunu iddia etmiyorum ama o yolda ilerlediğini söyleyebiliriz.
Beljo, Augsburg formasıyla şimdiye kadar 30 maça çıkarken 5 gol, 3 asiste imza attı. Kaptan Demirovic’in alternatifi olarak takımına katkı veriyor. Augsburg kulübü kendi ölçeğinde Beljo’ya önemli bir yatırım yaptı ve kolay kolay gerçek değerini bulmadan elden çıkarmak istemezler. Ancak Fenerbahçe transfer için ısrarcı olursa hem Augsburg’u hem de Beljo’yu ikna edebilir. Bundesliga’da her sezon kümede kalma savaşı veren bir takımdan, Fenerbahçe gibi dev bir kulübe transfer olmayı kim istemez? Ayrıca yıllık ücretler arasında da ciddi bir fark olacaktır.
Üstelik Fenerbahçe’nin burada çok önemli bir avantajı da var.
Evet bildiniz, Dominik Livakovic’ten söz ediyorum…
Livakovic, Hırvatistan Milli Takımı’nda Beljo’nun kaptanlığını yapıyor. Fenerbahçe, Beljo için bir girişimde bulunursa Livakovic de mutlaka devreye girecektir. Kaptan Dzeko’nun 37 yaşında olduğu ve Batshuayi’nin durumu da göz önüne alındığında Beljo transferi olmazsa olmaz görünüyor.
Fenerbahçe ara transferde Krunic ve Beljo hamlelerini gerçekleştirirse çok daha güçlü ve çok daha sağlıklı bir takıma dönüşür. İşte o zaman Süper Lig’de şampiyonluğun ve Avrupa Konferans Ligi’nde finalin kapısını açmak çok daha ulaşılabilir hedefler haline gelir…